34,5106$% 0.08
36,2061€% -0.14
43,5392£% -0.16
2.979,71%0,61
2.685,19%0,51
9.367,77%3,72
22 November 2024 Friday
DMM’den yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’ye MHP’li vekillerle ilgili bazı görüntüler izletti” iddiasının yer aldığı belirtilerek söz konusu iddianın doğru olmadığı kaydedildi.
Haberin Devamı
Açıklamada, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinde, kendisine iddia edildiği gibi bir görüntü izletmesi söz konusu değildir.” ifadesine yer verildi.
TUSAŞ tarafından geliştirilen HÜRJET’in ikinci prototipi, yeni boyamasıyla gökyüzüyle buluştu. TUSAŞ’ın sosyal medya hesaplarından, hazırlık sürecinin ve uçuş anlarının yer aldığı videolar paylaşıldı. TUSAŞ’ın paylaşımını alıntılayan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, şu mesajı iletti:
“HÜRJET’in ikinci prototipi, milli mühendisliğimizin gurur kaynağı olarak yeni boyasıyla havalandı! HÜRJET, havacılıktaki mühendislik gücümüzü bir kez daha gözler önüne seriyor. Türk savunma sanayimizin azmi ve kararlılığı ile geleceğe doğru uçuyoruz. Başta TUSAŞ ailesi olmak üzere, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Daha büyük hedeflere emin adımlarla ilerliyoruz.”
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, duruşmanın mütalaaya karşı sanık ve avukatlarının beyanlarıyla devam edeceğini bildirdi.
Tutuklu sanık Mahmut Gökhan Çanga’nın avukatı Ela Leyla Umur, sanık Ayhan Bora Kaplan’ın talimatıyla öldürüldüğü belirtilen Semih Arslan’a yönelik 2016 yılında verilen “kovuşturmaya yer olmadığı” kararının, dosyaya yeni bir delil gelmeden kaldırıldığını iddia etti.
Semih Arslan’ın intihar ettiği öne sürüldü. Çanga’nın kendi telefonundan 112’yi arayarak ambulans istediğine dair ses kayıtlarını dinleten avukat Umur, “Siz bir insanın hayatıyla oynuyorsunuz. Hem olmayan bir şeyi yazıyorsunuz hem de ağırlaştırılmış müebbet istiyorsunuz.” şeklinde konuştu.
Diğer sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve mütalaadaki aleyhe hususları kabul etmediklerini beyan etti.
Mütalaaya karşı beyanda bulunan tutuklu sanık Barış Kurt, iddianamede yer alan müşteki Erkan Doğan’ın alıkonulması olayında “müşterek fail” olarak cezalandırılmasının istendiğini, fakat ilerleyen süreçte olayın gerçekleştiği yerde olmadığının ortaya çıkmasıyla savcının mütalaa değiştirdiğini belirtti.
Kurt, tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan ile dosyada adı geçen diğer sanıklarla bilimsel raporlara göre hiçbir HTS kaydının olmadığını ifade etti. “Erkan Doğan’la ilgili kimseyi azmettirmedim, kimseye talimat vermedim. Erkan Doğan bana şantaj yapmıştır.” diye ekledi.
Avukat beyanlarının ardından Mahkeme Başkanı Güven, sanık avukatlarının hafta başında sundukları reddi hakim talebiyle ilgili dilekçelerin yarın 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderileceğini bildirdi.
Duruşmaya, yarın sanık avukatlarının beyanlarıyla devam edilecektir.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ve Gallant hakkında açıkladığı tutuklama emri, adaletin tecellisi bakımından umut vericidir.
Haberin Devamı
Bu karar, Filistinlilere soykırım uygulayan İsrailli yetkililerin adalet önüne getirilmesi bakımından son derece önemli bir adımdır. Uluslararası hukukun bütün kurum ve kurallarıyla, soykırımı cezalandırmak üzere hayata geçmesi için çalışmaya devam edeceğiz.
Bu sadece katledilen Filistinlilere değil, bütün ezilen milletlere ve gelecek nesillere karşı olan bir yükümlülüğümüzdür.
Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde İstanbul Bahçeşehir’de Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Olayın ardından uzun bir süre firar eden Garipoğlu tutuklanmış ve 10 Ekim 2014 tarihinde kaldığı hücrede ölü bulunmuştu.
Haberin Devamı
Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla feth-i kabir işlemi yapılmasını talep etmişti.
Garipoğlu’nun mezarı 3 Ekim sabahı savcılık eşliğinde açılmış, tabuta konulan ceset kalıntıları, ailesiyle DNA eşleşmesi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na götürülmüştü.